Pazartesi, Ağustos 27, 2012

Tatil Sonrası

Ayvalık/Cunda bana biraz hayal kırıklığı yaşattı. Belki kendimi fazla iyisine hazırladım. Blog yazılarında okuduğum onca güzel yazının da buna katkısı çok tabii... Yeme içme iyi ala ama hep eksik bir şeyler vardı. Lakin kötü diyebilir miyiz? Kesinlikle hayır, sadece düşük beklenti ile gidilmesi en güzeli.
Ayvalık'tan ve dönüş yolu üzerinden topladığımız ganimetleri ertesi gün kahvaltıda görebilmek; Ayvalık'a gitmenin en güzel yanı İstanbul'a dönüşü olsa gerek :)


Cunda ile ilgili gözlemlerimin dışında, Bu geziden bir sürü güzel fotoğraf, anı, damağımızda tadı kalan leziz deniz mahsulleri ve sağlıklı yiyeceklerle dönebildik, bol bol yüzdük, güneşlendik, dinlendik ya daha ne olsun? Ben sadece oralardan çok etkilenip tekrar tekrar gelmek isteyecekmişim gibi hayal etmiştim, öyle olmadı :) 
Sorun değil, Taş Kahve'nin damlasakızlı türk kahvesi bu zamana kadar içtiklerim arasında en güzeliydi.


4 yorum:

ruhdagi dedi ki...

Ganimetler lezizdi ;)

Banu dedi ki...

masigetta :)

Judy Abbott dedi ki...

damlasakızlı türk kahvesi önce burun kıvırıp ön yargılı yaklaştığım, sonra da içine düştüğüm bir lezzet idi:)

Banu dedi ki...

daha önce kahve dünyası'nın paketlerini denemiştim ama bu çok daha güzelmiş :)